Selamun aleykum canlarım.

Adımızın “İslami Bioenerji” olmasından ötürü bazı yorumlarla karşılaşıyorum. Bu noktada açıklama yapmak istedim. Öncelikle bidat ne demek ona bakarak sonrasında devam edelim inşaAllah…

“Bid’at, Kitab ve Sünnet temeline dayanmayan, Islám kültürüne ters düşen, yani İslâm sistemi içinde yeri bulunmayan ve fakat ondanmış gibi Müslümanlara takdim edilen her şeydir. Böyle olunca ümmeti Kitab ve Sünnet dışına yönelten, Müslümanları İslâm dışına yönlendiren, onları İslâm’dan, İslâm’ı Müslümanların hayatından dışlayan her önder saptırıcıdır. Zira bid’at, başlı başına bir sapıklık sebebidir.”

Bidatin ne olduğunu öğrendiysek şimdi bizim bu ismi kullanma amacımıza dönelim.

İSLAMİ BİOENERJİ adını kullanma amacımız “İslam’da bioenerji var, bioenerjide bir ibadettir ya da illa olması gerekir. Kur’an’ı Kerim de zaten yazıyor” dercesine konulan bir isim değildir. ❌

“İslam’da bioenerji var değil, bioenerjinin özü İslam’a dayanıyor. Yani özünde İslam’dan alınmış bilgilerle bioenerji oluşmuş” deme şeklimizdir.

Çünkü bioenerjiye ilk adım attığım zamanlar bioenerjinin bir “din” gibi benimsenip bunu yapan insanların İslam’dan uzaklaşması, bununla beraber bazı enerjist kesimlerin “sizin enerjiniz yükseldi artık namaz kılmaya ihtiyacınız yok” gibi tavırlarda ve hükümlerde bulunması beni rahatsız etmişti.

Bende bu kişilere muhalefet olarak bu ismi seçtim ve şunu ima etmeye çalıştım “yaptığınız çalışmaları illa yapacaksanız İslami boyutta yapın, ya da İslami hükümler konusunda fetva vermeyin ve insanları İslam’dan uzaklaştırmayın” dı. Ve gerçekten de İSLAMİ BİOENERJİ isminin insanlarda büyük farkındalıklara vesile olduğunu gördüm.

Çünkü bu ismi görenin ilk aklına gelenin “Ya diğerleri İslami boyutta çalışmıyorsa?” olduğunu ve böyle düşünerek bir arayışa, araştırmaya ve körü körüne inanmadan sorgulamaya girdiklerini gördük.

Hakeza çoğu yazımda, canlı yayınımda hep şunu belirtirim “Bioenerji sadece bir şifa vesilesidir. Nasıl doktora gidip ilaçla ya da hacamatla bir şifa vesilesi olabiliyorsa bioenerjide böyledir. Bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. Ancak bilimsel açıdan kanıtlanmış olsa da İslami çerçeveler içerisinde şirke dikkat edilerek yapılması gerekir. Ve bioenerji seanslarıyla bir yere kadar giderken, ibadetlerimiz, namazlarımız ve Rabbimize olan zikirlerimizle asıl yolun sonuna kadar varırız. Yani hayatımızda öncelik bioenerji değil Rabbimizdir. Sadece bizler bioenerjiyi bir şifa vesilesi olarak görürüz. Günahlarına tövbe etmeyen, ibadetlerine dikkat etmeyen insanlar istedikleri kadar seans alsınlar yine hayatlarında başa dönerler ve problem yaşarlar. Bu sebeple ibadetlerimize dikkat etmeden ne bioenerjiden ne de herhangi bir ilaçtan şifa vesilesi beklenemez. Çünkü hastalıklarımızın temeli günahlarımıza ve yaptığımız hatalara dayanır. Bizim ruhumuzu ve bedenimizi hasta edenler bunlardır.” Şeklinde benzer konuşmalar yapıyorum.

Ve insanları her zaman ibadete çağırıyorum.

Bu halde yaptığımız çalışmaların İslam’ın dışına çıkarmadığını, bioenerjinin İslam’ın sanki bir farzı ya da yapılması gereken bir şartı gibi göstermediğimizi, bioenerjiyle dinimize bir ekleme ya da çıkarma yapmadığımızı, İslam’ı müslümanların hayatından dışlamak şöyle dursun daha fazla İslam’ı yaşamamız gerektiğini o zaman iyileşebileceğimizi hatta birçok kişinin bu anlamda hidayetine ve ibadetlerine önem vermesine, bu alandaki şirk boyutunu farkedip günahlara dikkat etmesine vesile olduğumuzu belirtmek isterim.

İslami Bioenerji adını dini kullanıp ticaret yapmak amacıyla değil, amacımız bioenerji alanında tebliğ amacıyla kullanarak insanların bu alandaki olabilecek şirk ve bazı kesimlerin İslam’dan uzaklaştırma tavırlarına karşı bir duruştur. Ve şükürler olsun Rabbime ki bugüne kadar da buna vesile olduk.

Tabi ki bu bioenerji alanında batıl işler yapanların olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Bu sebeple bioenerjiye ilgi duyanların dikkatli olmasını öneriyorum. Lütfen İslam dinimize sahip çıkıp, farkındalıklı olalım.

Sevgilerle, KNA.

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required

×