Bioenerjiyi öğrendiğimizde ilk aklımıza gelen sorulardan biri bu olur. Kimisinden bioenerjinin varlıklarla yapıldığını duyarız kimisinden bioenerjinin gerçekten şifa vesilesi olduğunu duyarız. Ve gerçekten kafanızın karıştığı bir nokta olur.

İşte o noktada size yardımcı olacak bir yazı hazırladım. Okumaya devam edelim.

🌸 Bioenerji, sonradan keşfedilen bir enerjidir. Her ilim direkt Peygamber Efendimiz SAV zamanında bulunmamıştır. Özellikle bu noktada ilk soru “Peygamber Efendimiz SAV yapmış mı ki biz yapalım?” sorusu oluyor.

Birçok ilim sonradan ortaya çıkmıştır. Sonradan keşfedilmiştir. Matematik, Fen, Astrolomi, Coğrafya… Sonradan keşfedilen ilimleri ve eşyaları şu anda kullanmaktayız. Bunları gayrimüslimlerin keşfetmesi onların bu ilmi çıkardığı anlamına gelmez. İlmi yaratan Rabbimizdir. Bütün kainatın enerjiler halinde Rabbimiz tarafından yaratıldığını görüyoruz.

Hatta akupunktur tedavisinde kullanılan “enerji meridyenleri” bunun bir örneğidir. Burada ise bu ilimleri İslami doğrultuda şirke girmeden kullanmak önemlidir. Bioenerji de bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu bilimsel kısımları da sizinle paylaşacağım inşaAllah.

🌸 Bioenerji bizim ürettiğimiz bir enerji midir?

Bize söylenen ve asıl bizi şirke götüren nokta burasıdır. İnsan enerji üretemez. Bizler enerji üretip de başkasına göndermeyiz. Tam tersine bu enerji Rabbimize ait bir enerjidir. Nasıl ki doktorlar ilaç yazıp hastaların şifalanmasına vesile oluyorsa ve doktorlar “şifa veren” değilse bioenerjide de böyledir. İsmi dolayısıyla sanki bizlerin enerji üretip başkalarıyla paylaştığımız lanse edilse de böyle düşünmek ve böyle çalışmak şirktir.

🌸 İslami Bioenerji ailesi olarak biz dualarla, ayetlerle, salavatlarla bir nevi rukye gibi okumalarla bioenerji yapıyoruz. Buradaki amaç Rabbimizin Kuranı Kerim, dualar, Esmaul Husnalar ve salavatlara koyduğu şifa enerjisinden yararlanmaktır. “Bioenerji” adı altında yaptığımız bu çalışmalardaki enerji bize ait değildir. Biz insanız aciziz, bu enerji Rabbimize aittir. Ocaklıkla (aileden) gelen bir durumun el vererek devam etmesi durumudur. Bizim BİOENERJİ olarak tanımladığımız enerji budur. Şükürler olsun vesile eden Rabbime.

Âişe’den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا اشْتَكَى يَقْرَأُ عَلَى نَفْسِهِ بِالْـمُعَوِّذَاتِ، وَيَنْفُثُ، فَلَمَّـا اشْتَدَّ وَجَعُهُ كُنْتُ أَقْرَأُ عَلَيْهِ وَأَمْسَحُ بِيَدِهِ رَجَاءَ بَرَكَتِهَا.  [رواه البخاري ومسلم]

“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-hastalığa yakalandğı zaman, kendi üzerine İhlas, Felak ve Nas sûrelerini (Muavvizât’ı) okur ve üfürürdü. Sancısı (ağrısı) arttığı zaman ise ben onun üzerine okurdum. Bereket ümit ederek eliyle de onun vücudunu meshederdum.” (Buhârî; hadis no: 4728. Müslim; hadis no: 2192).

🌸 Aynı bu hadiste olduğu gibi bioenerjiyle elimizi ağrıyan ya da enerji dengesizliği olan bölgeye elimizle mesh eder gibi enerji vererek okumalar yapıyoruz.

Osman b. Ebi’l-Âs-tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e gelerek müslüman olduğundan beri bedeninde hissettiği sancıyı ona şikâyet edince, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona şöyle buyurmuştur:

ضَعْ يَدَكَ عَلَى الَّذِي تَأَلَّمَ مِنْ جَسَدِكَ، وَقُلْ: بِاسْمِ اللهِ – ثَلَاثًا- وَقُلْ سَبْعَ مَرَّاتٍ: أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ وَأُحَاذِرُ.  [رواه مسلم ]

“Sağ elini, vücudunun ağrıyan yerine koy ve üç defa: Bismillah, yedi defa da şöyle de: Çektiğim sancının ve sakındığım (ağrının) şerrinden Al­lah’ın izzet ve kudretine sığınırım.” (Müslim; hadis no: 2202).

🌸 Şifa Rabbimizdendir bizler sadece vesileyiz. Rabbimiz OL derse bir suyla bazen rüyamızda Rabbimizin verdiği şifayla bile şifa gelebilir. Bunlar ise sadece vesiledir.

🌸 Ehli sünnet yaşayan, ibadetlerini hakkıyla huşuyla yapan, teslim olup Kuranı Kerim’e sünnetlerimize göre yaşasak bunlara da ihtiyacımız kalmayacaktır elbette. Ancak o kadar iyi yaşayamıyoruz, bu yüzden de ister istemez enerji dengemiz bozuluyor, ruh ve beden sağlığımızı kaybediyoruz.

🌸 İyileşmek, şifalanmak için illa Bioenerjiye ihtiyacımız yok elbette. En güzel şifa Kuranı Kerim’dir. Ayrıca bioenerji bir tıbbi tedavi değildir. Teşhis ve tedaviler için mutlaka doktorunuza gidiniz.

🌸 Her bioenerji yapan kişiler bu şekilde mi çalışıyor? Herkesin yaptığı bioenerji İslam’a uygun mudur?

Hayır değildir. Hatta piyasada bioenerji adı altında çalışan birçok kişi varlıklarla çalışmaktadır. Bu sayı ortalama %95 e çıkmaktadır. Bu yüzden kimden seans ya da eğitim aldığınızı sorgulamalısınız. Yoksa iyileşeceğim derken tam tersine negatif şeylere bulaşıp imani yönden zayıflamaya başlayabilirsiniz. Dikkatli olun. Ayrıca her duayla çalışanı da masum görmemenizi tavsiye ederim. Bu alanda adlarını bildiğim halde paylaşamadığım bazı kişiler var ki Esmaul Husnaları, ayetleri önde tutarak sanki kendisi temiz enerjiyle çalışıyormuş gibi gösteriyor. Bu yüzden dikkatli olun. Bize de güvenmek için sorgulayın, araştırın. Müslüman sorgulamalı.

🌸 Bioenerji hakkında Diyanetin fetvası ise şu yönde;

 SORU: Bioenerji yöntemiyle tedavi olmakta dinen bir sakınca var mıdır?

CEVAP: İnsanda var olduğu iddia edilen bir enerji türünden yararlanma olarak tanımlanabilecek bioenerji yöntemiyle tedavi bilimsel olarak ispatlandığı takdirde dinen de böyle bir yöntemin kullanılmasında bir sakınca olmaz. Şu kadar var ki; bioenerji yöntemiyle tedavi olma konusu, bilimsel çevrelerin özellikle de sağlık bilimcilerin değerlendirmeleri gereken bir husustur.

Diyanetin sayfasından bu fetvaya ulaşabilirsiniz. Buradan eğer ki BİOENERJİNİN kişinin kendi iradesi içerisinde ve sadece şifa vesilesi olmak amaçlı kullanılırsa kullanılabileceğini buradan anlıyoruz. Ancak başkalarının iradesine giren ve negatif boyuta sapan şeylerin ise BÜYÜ konumunda olduğunu, evli olmayan iki kişiden birinin, kendisini sevmesi / geri dönmesi için yapılan tüm çalışmaların BÜYÜ ve günah olduğunu caiz olmadığını anlayabiliriz.

Kısacası burada “Ameller niyetlere göredir” hadisi şerifi devreye girer. Bu hadisi şerif söylenirken hicret edenler üzerinden söylenmişti. Hicret gibi bioenerji de saf ve temiz bir enerjidir. Ancak hicreti gerçekten Allahü Teala için yapanlar olduğu gibi evlenmek için ya da farklı amaçlar için yapanlar da olmuştu.

Bioenerjide de eğer niyet şifa vesilesi olmaktan çıkar ve başkalarının iradesine zarar verirse, kötü amaçla kullanılırsa burada bioenerji kullanmak insanı günaha götürür. Ayrıca her şeyde olduğu gibi BİOENERJİde de şirk boyutu önemlidir. Bioenerjist olan kişi ŞİFA VERMEZ. Sadece enerjisel anlamda dengesini kaybeden (aynı telefonların bir süre sonra fazla ve gereksiz bilgiden ya da virüsten çökmesi gibi) enerjilerimizin dengelenmesine vesile olur. Bir nevi telefondaki gibi format atmış oluruz. Ve zaten Rabbimiz kan damarları gibi ruhumuza şifa enerjisini yüklemiştir. Bu şifa enerjisinin gezdiği enerji meridyenleri (bilimsel olarak belli verilere dayanır) tıkanınca vücutta o enerji dolanamaz. Ve vücut yenilenemez. Bioenerjiyle açılan enerji kanallarından sonra vücut kendi içinde bulundurduğu şifa enerjisini tüm hücrelere dağıtarak vücudun iyileşmesini sağlar. Böylelikle bioenerjist şifa vermemiş, şifaya vesile olmuş olur. Şifa veren ise bu şifa enerjisi daha ezelden bizim vücuduma yükleyen Rabbimizdir. Şafi olan ancak O’dur.

🌸 Bu enerji kanallarının açılması için illaki bioenerjiye mi ihtiyaç vardır? Kur’an’ı Kerim ve ibadetlerimiz ne güne duruyor?

Hayır elbette. İllaki bunun için bioenerji seansı ya da eğitimleri almak zorunda değilsiniz. Zaten vücudumuzu enerjisel anlamda Rabbimiz tarafından yaptığımız ibadetlerle dengeye gelecek şekilde yaratılmış ancak biz bunun farkında değiliz. İbadetlerimizi tam anlamıyla huşuyla yapmadığımız, günahlarımızı ufak görüp günahlarımız için tövbe etmediğimiz sürece bu enerji dengesini kaybediyoruz. Ya da imtihanlarımızda Rabbimize sığınmak ona teslim olmak yerine insanlardan medet umduğumuzda imtihanlarımızda Rabbimize “neden ben?” Diye sorduğumuzda bu enerji dengemizi kaybediyoruz. Sonrasında ise toparlamak bir hayli zorlaşıyor. Bir bataklığa girmişcesine çırpındıkça batar hâle geliyorsunuz. Çünkü şeytan bu noktada öyle güzel sizinle uğraşıyor ki bazen o doğru yolu, hidayet ışığını göremiyorsunuz.

İşte bu noktada gerçek bir BİOENERJİST tarafından bioenerji çalışılırsa manevi anlamda güçlenmenize vesile oluyor. Sonrasında ibadetlerinize yönelip Rabbimize teslim olmanız kolaylaşıyor. Adeta o bataklığa uzanan bir iple birinin sizin çıkmanıza yardımcı olması gibi düşünün. Devamında ilerlemek, temizlenmek ise size düşüyor. Her şeyi bioenerjiden bekleyemeyiz. Bizi asıl ayakta tutan şey İSLAM’DIR, İBADETLERİMİZDİR, ZİKİRLERİMİZDİR. Bioenerji sadece burada bir araçtır.

Hayatımızı ve ahiretimizi dengeli ve huzurlu sürdürmek için dengeli beslenmek kadar Kuranı Kerim okumak, bioenerjiyle dengelenmek kadar namazımızı ikame etmek, spor yapmak kadar oruç tutmak, iş yapıp para kazanmak kadar Rabbimizi zikretmek gerekir. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, her an ölecekmiş gibi ahirete çalışmalıyız. Bu dengeyi bilmeli ve öyle hareket etmeliyiz.

🌸 Uzaktan enerji mi gönderilirmiş? Varlıklar vardır kesin!

O halde soruyorum size nazar duası okuyoruz. Kilometrelerce öteden birine niyet ediyoruz. Ve o kişi o kadar kilometreden esnemeye başlıyor. Nazar duası okumak dinimizde var mı? Evet. Nazar hak mı? Evet. O halde bu kadar kilometreden nazar okuduğumuzda bir insana şifa vesilesi olabiliyoruz da neden bioenerji çalışamayalım? Ki bioenerji Rabbimize ait bir enerjidir. Rabbimiz de zamandan ve mekandan münezzehtir. Ayrıca telefonlarınızı düşünün. Hiçbir kablo olmadan o kadar uzak mesafeyle konuşabiliyoruz. Enerjilerde manevi olduğu için gözükmüyorlar. Ancak bunlar var olmadıklarını ve uzaklara erişemeyeceğimizi göstermez. Rabbimizin yarattığı güneş nasıl bir tane olmasına rağmen bütün dünyayı aydınlatabiliyorsa enerjilerde böyledir. O halde güneş içinde varlıkların etkisidir yoksa her yere ulaşamazdı diyelim. Sonuçta güneş ışınlarını da net olarak gözle göremiyoruz. Göremediğimiz ve maddi anlamda sığdıramadığımız her şey için bir bahanemiz olmamalı. Bazı şeyler gözle görülmez ancak bilimsel olarak kanıtlanır. Bioenerjide bunlardan biridir.

🌸 Ayrıca Peygamber Efendimiz SAV birkaç hastalık durumunda elini o bölgeye koyarak okumalar yapmıştır. Bioenerjide de elimizi o bölgelere koyarak çalışmaktayız. Normalde de refleks olarak ağrınız olduğunda elinizi o bölgeye koyduğunuzu farkedeceksiniz. Bunun sebebi bilinçaltımızda kayıtlı aslında ruhumuzun bildiği bu bioenerjidir. Bilinçli olarak farkında olmasak da beynimiz bioenerjinin ve elimizle okuyarak şifa vesilesi olacağımızın farkında.

🌸 Bioenerji sihir midir?

Sihir konusunda KURANI KERİMDE geçen ayetlerde özellikle sihir BÜYÜYLE eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Ve Peygamber Efendimiz SAV in de hadisinde yer verdiği sihirin günah olduğuna dair sözlerinden başkalarına zarar veren, başkalarının izinsiz iyi ya da kötü iradesine müdahale edilen konularla ilgili olduğunu anlıyoruz.

Bioenerji, gerçek anlamda bioenerji kullanılırsa bir sihir değildir. ( Bioenerji adı altında farklı işlemler yapan şarlatanları kastetmiyorum bile. Rabbim onlara hidayet versin). Bioenerji bilimsel verilere dayanan, Üniversiteler tarafından sertifikalı eğitimi verilecek kadar bilimsel görülen, manevi alemin olduğuna inanan ve ruhumuzun olduğuna inanan biz Müslümanlar olarak gerçekliği var olan bir enerji çeşididir. Ancak bu yolda İslam’ın önüne enerjileri geçirmeden, şirke dikkat etmek en önemli husustur. Şu anda da yurtdışında birçok ülkede Bioenerjistler hastanelerde ameliyatlardan önce çalışma yapmaktadır. Hatta bioenerjiyle ilgili detayları Ankara Üniversitesi Başkent Hastanesi sayfasında da bulabilirsiniz.

Her bioenerji yapıyorum diyene güvenmemeniz ve kişilerin değil Rabbimizin şifa verdiğine inanmanız ve farketmeniz duasıyla.

KNA. (Yazı hiçbir şekilde paylaşılamaz, çoğaltılamaz)

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required

×